Büyük Türkçe Sözlük
* Etkisiz olma durumu.
* aile anlaşmazlıklarında bir yanı tutmak doğru değildir.
* birbirlerine candan bağlı, sıkı ilişkili.
* Etlenmek işi.
* Şişmanlamak, semirmek.
* İçinde et bulunan.
* Eti çok olan.
* Dolgun, kalın.
* (meyveler için) Yenecek kısmı çok olan.
* Kurak ortamda yaşayan ve dokuları içinde bol su depo eden, yaprakları ve sapları kalın bitki.
* Oldukça şişman.
* Dolgun vücutlu, sağlıklı, güçlü.
* Bkz. etli pide.
* Ortası etli ve sulu olan yemiş.
* Genellikle kıyma ve sebze ile hazırlanan iç malzemesinin ince açılmış hamur üzerine yayılarak fırında pişirilmesi ile yapılan pide.
* Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan.
* Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer.
* toplum içindeki çeşitli hareketlerden uzak durmak, hiçbir şeyle ilgilenmemek.
* Etmek işi.
* şaşılacak durumlarda "öyle mi, doğru mu, gerçek mi?" gibi anlamlar bildirir.
* kötülük eden kötülük bulur.
* kötü bir davranış karşısında "yapma, affet" anlamında kullanılır.
* elinden gelen her türlü kötülüğü yapmak.
* Bir işi yapmak.
* Bir durumu ortaya çıkarmak.
* (iyi, kötü zarflarıyla) Davranmak.
* (olumsuz olarak) Bir ihtiyacı karşılamak.
* Bulmak...