Büyük Türkçe Sözlük
* Birbirinden uzak iki yüksek yer arasında, havada gerilmiş bir veya birkaç kablo üzerinde kayarak hareket eden asılı taşıt.
* Belirli bir uzaklıktaki konuşmaları ileten ve yansıtan elektrik tesisatının bütünü.
* Birbirinden uzakta bulunan iki kişinin konuşmasını...
* Telefon tellerinin aktarımı için dikilen ağaç veya metal direk.
* birini telefonla aramak ve bir şey söylemek.
* Telefon tesisini ve iletişimini sağlayan tel örgü ağı.
* Telefon edilmek için yapılmış kulübe.
* Telefon etmek için satın alınan ve manyetik gücü ile telefon makinesini çalıştıran kart.
* Telefon edilmek üzere şehir veya mahallelerin belli yerlerine konulan kulübe, telefon kabini.
* Telefon numaralarının sahiplerini alfatik sıraya göre gösteren kitap.
* Aynı merkeze bağlı ve iletişim akışı için giriş ve çıkışın otomatik olarak yapılmasını sağlayan sistem.
* Telefon düzeni kuran veya telefon onaran kimse.
* Santral memuru, santralci.
* Telefon kuruculuğu veya onarıcılığı.
* Telefon santral memurluğu.
* Telefonlaşmak işi.
* (birbiriyle) Telefonda konuşmak.
* Telefon konuşmalarının süresini ve sayısını gösteren sayaç.
* Fotoğraf, resim, yazı gibi durağan görüntülerin elektrik akımıyla uzaklara iletilmesi yolu.
* Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy.
* Telefon etmek için kullanılan kart.
* Kanat teleklerinin uzun ve serti.
* Bkz. Uza devim.