Büyük Türkçe Sözlük
* Dilemek işi.
* Birinden bir şeyin yapılmasını istemek, rica etmek, arzu etmek.
* Biri için bir dilekte bulunmak.
* Canı istemek.
* İkilem.
* Geçimini dilenerek sağlayan (kimse).
* Israrla ve arsızca bir şeyi isteyen (kimse).
* İçinde her şeyden biraz bulunan.
* Bütün iskelelere uğrayarak sefer yapan vapur.
* Dilenci olma durumu.
* Dilenciye yakışır davranış.
* dilenmek.
* hem ihtiyaç duyduğu konuda yardım istiyor, hem yapılan yardımı küçümsüyor anlamında kullanılır.
* Dilendirmek işi.
* Dilenecek duruma getirmek.
* Dilencilik yaptırmak.
* yoksulluğa düştüğü hâlde durumunu kimseye açmayan kimse.
* Dilenmek işi veya biçimi.
* Dilenmek işi.
* Sadaka istemek.
* Kendisini acındırarak bir kimseden bir şey istemek.
* Dilekte bulunan, dileyen (kimse).
* bir kimsenin konuşması başka bir dile benzemek.
* herhangi bir sebeple konuşmayan kimse konuşmaya başlamak.
* hastalık sebebiyle güçlükle söz söyleyebilmek, güçlükle konuşmak.
* bir sözü çok kullanmaktan dolayı o söze alışmak.