Büyük Türkçe Sözlük
* Özensiz olma durumu, itinasızlık.
* Beğendiği bir durumda olma, beğendiği şeye benzeme çabası.
* Birine veya bir şeye benzemeye çalışan.
* Özentici olma durumu.
* Özenti ile yapılan.
* Özenti olmadan yapılan, özenti gösterilmeden yapılan, özenmeden yapılan.
* Ayrı bir yasaya bağlı olarak kendi kendini yönetme yetkisi olan (kuruluş), muhtar, otonom.
* Özerkleşmek işi veya durumu.
* Özerk duruma gelmek.
* Özerkleştirmek işi veya durumu.
* Özerk duruma getirmek, özerklik vermek.
* Bir topluluğun, bir kuruluşun ayrı bir yasaya bağlı olarak kendi kendini yönetme, hakkı muhtariyet, otonomi.
* Bir kişinin, bir topluluğun kendi...
* Bir yazı veya sözün anlamını daha kısa ve özlü biçimde veren yazı veya söz, hulâsa, fezleke.
* Filmin konusunu en kısa biçimde anlatan, bir...
* Özetlemek işi.
* Bir yazı veya sözü daha az sözle, daha kısa bir biçimde anlatmak, özünü vermek, kısaltmak, hulâsa etmek.
* Özetlenmek işi.
* Özet durumuna getirilmek, hulâsa edilmek.
* Özezerlikle ilgili olan, mazoşist.
* Özezerlik sapıncı gösteren kimse, mazoşist.
* Fiziksel acı veya aşağılatıcı davranışlarla doyuma ulaşma biçiminde beliren cinsel sapkınlık, mazoşizm.
* Başka.