Büyük Türkçe Sözlük
* Facialaşmak durumu.
* Facia durumuna gelmek.
* Faciası olan, facia gibi karşılanan.
* Halatın örselenecek yerine tel veya sicimle yapılan sargı.
* sürtünme veya hava olaylarından korumak amacıyla, halatı ince iple sarmak.
* Façuna yapmakta kullanılan tel veya sicim.
* Çin imparatorlarına verilen unvan.
* Çin'de yapılmış kâse, tabak, vazo gibi porselen eşya.
* Fağfurdan yapılmış.
* Yutar hücre.
* Hücre yutarlığı.
* Tahtadan parçaları uç uca takılı, uzun bir boru biçiminde, perdeli bir üflemeli çalgı.
* Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla.
* Ahlâka ve törelere uygun olmayan.
* Orospu.
* Orospuluk.
* Erimekte olan buzun sıcaklığını 32° C, kaynar suyun buhar sıcaklığını212° C de gösterebilecek biçimde derecelenmiş bulunan bir tür termometre.
* Saygı için verilen veya övünç için kabul edilen (başkanlık, üyelik, doktora gibi unvan), onursal.
* Gönüllü, karşılıksız.
* Divan edebiyatında şairlerin kendi özelliklerinden övünerek söz ettikleri manzume veya manzumenin bir bölümü.
* Klâsik Türk müziğinde daha çok ilahi, beste ve özellikle peşrev formlarında kullanılan, yirmi zamanlı ve on iki vuruşlu bir büyük usul.
* Çok övünen, çok böbürlenen.
* Üstün, yüksek.