Büyük Türkçe Sözlük
* Çiçeklerin alınıp satıldığı çarşı.
* Çiçekleri sapa birleştiren ince ve küçük sap.
* Çiçek durumunda bütün çiçeklerin, üzerinde toplandığı veya bitiştiği sap.
* Lâle gibi çiçeklerin ekim zamanı köklerinde oluşan soğan biçimindeki yumru filiz.
* Turunçgillerin çiçeklerinin imbikten geçirilmesiyle elde edilen güzel kokulu su.
* Çiçeklerin üreme organlarının çevresinde türlü renkte yaprakçıklardan oluşan ve böcekleri çeken organ.
* Başçığın içinde bulunan, çiçekte döllenmeyi sağlayan toz.
* Ayçiçeği yağı.
* Çiçek sapı üzerinde ve çiçeğe yakın, özel biçimler gösteren yaprak.
* Çiçek yetiştiren, satan veya yapma çiçek işiyle uğraşan kimse.
* Çiçek satılan yer.
* Sebze ve meyve toptancısı, komisyoncusu.
* Çiçek yetiştirme, satma veya yapma, çiçek yapıp satma işi.
* Çiçeklemek işi.
* Çiçek dikmek.
* Çiçekle donatmak.
* Çiçeklendirmek işi.
* Çiçekli duruma getirmek.
* Çiçekli bir durumdaymış gibi görünmek.
* Çiçeklenmek işi veya biçimi.
* Çiçek açma.
* Çiçeğin açma zamanı.
* Tuzların billurlaşma sularını yitirerek toz durumuna gelmesiyle oluşan tuzlar.
* Çiçek açmak, çiçek vermek, çiçekli duruma gelmek.
* Çiçekleşmek işi veya durumu.