Büyük Türkçe Sözlük
* Programlaştırmak işi.
* Bir işin programınıyaptırmak.
* Programı olan.
* Programa bağlanmış, belli bir programa göre düzenlenmiş.
* Belli bir programı olmayan.
* Belli bir programa göre düzenlenmemiş, programa bağlanmamış.
* Tasarlanmışşey, tasarı.
* Mal sahibinin isteğine göre yapılacak bir yapıyı, belli bir programa göre inşa edilecek bir yapı bütününü, bir makine...
* tasarlamak.
* Proje sahibi veya proje yapan kimse.
* İz düşüm, irtisam, mürtesem.
* Gösterim, görüntüleri bir ekran üzerine yansıtma işlemi.
* Işıldak.
* Gösterici, projeksiyon aleti.
* Işıldağın etrafa saçtığıışık.
* göz önünde bulunmak, ortada olmak.
* Projelendirmek işi veya durumu.
* Proje durumuna getirmek, projesini hazırlamak.
* Çalışanların oluşturduğu sosyal topluluk.
* Çalışan, emekçi.
* Proleterleşmek durumu.
* Emeğe önem veren sınıfıgeliştirmek.
* Ön deyiş.
* Atom numarası 61, atom ağırlığı 145 olan, nadir topraklar grubundan bir element. Kısaltması Pm.
* Yeni oynanmaya başlayan tiyatro oyununun ilk temsili.