Büyük Türkçe Sözlük
* Boyacılıkla, plâstik maddelerin ve bazı ilâçların yapımında kullanılan, çoğunlukla maden kömürünün katranından çıkarılan benzinin oksijenli...
* Olay, olgu.
* Görüngü.
* Olguya ilişkin.
* Görüngücülük.
* Görüngü bilimi.
* Düzen, hile.
* düzen, hile yapmak.
* Derebeylikle ilgili.
* Derebeylik.
* Derebeylik sistemi.
* Derebeylik, derebeyi olma durumu.
* Parlaklık, aydınlık.
* (gözde) Canlılık.
* Işık, nur, canlılık.
* Kadınların sokakta giydikleri, mantoya benzer, arkası bol, yakasız, çoğu kez eteklere kadar uzayan üst giysisi.
* Dervişlerin giydiği bol bir...
* Ferace giymiş olan (kimse).
* Ferace yapmaya elverişli (kumaş).
* (bir işten) Vazgeçme, çekilme, el çekme, terk etme.
* (bir mülkü) Başkasına bırakma, başkasının üstüne geçirme.
* Hakkından kendi isteğiyle vazgeçme.
* hakkından vazgeçmek, el çekmek.
* hakkından vazgeçmek.
* Vazgeçebilen, özveride bulunabilen, özveri gösterebilen.