Büyük Türkçe Sözlük
* Bol, geniş.
* Havadar, aydınlık, iç açıcı.
* (kalp, gönül, iç vb. için) Sıkınt ısız, tasasız, sevinçli olma durumu, sevinme, sevinç, iç...
* Ferih fahur, kolaylıkla, rahatlıkla.
* Bol bol, genişleniş.
* İyiden iyiye, haydi haydi, rahatlıkla.
* En aşağı.
* "iç rahatlığını, huzurunu koru" anlamında kullanılır.
* Klâsik Türk müziğinde, yegâh perdesinde karar kılan makamlardan biri.
* Bolluk, genişlik.
* Ucuzluk.
* Polis ve inzibat görevlilerinin boyunlarına taktıkları ayça biçiminde üstü yazılı metal arma.
* II. Mahmut...
* Ferah duruma gelme.
* Genişlemek, açılmak.
* Sıkınt ısı, tasası dağılmak.
* Ferahlandırmak işi veya durumu.
* Ferahlaması sağlanmak.
* Ferahlanmak işi veya durumu.
* Rahatlamak, üzüntü veya sıkıntısı kalmamak, açılmak, genişlemek.
* Ferahlık veren, ferahlık sağlayan.
* Ferahlatmak işi.
* Ferah duruma getirmek, rahatlatmak.
* Ferah olma durumu, genişlik, gönül açıklığı.
* içinin açıklığını, rahatlığını hissetmek.
* Klâsik Türk müziğinde bir birleşik makam.
* Klâsik Türk müziğinde bir makam.
* Klâsik Türk müziğinde bir makam.