Büyük Türkçe Sözlük
* Tellâğın yaptığı iş.
* Bir şeyin satılacağını veya herhangi bir şeyi halka bildirmek için çarşıda, pazarda yüksek sesle bağıran kimse.
* Satışlarda aracılık eden kimse.
* bir haberi, bir isteği vb. yi tellâl aracılığıyla duyurmak.
* Tellâllık.
* Telâllın yaptığı iş.
* Tellâla verilen ücret veya yüzdelik, tellâliye.
* Tellemek işi.
* Tel geçirmek, tel takmak.
* Tel ile süslemek.
* Telgraf çekmek.
* Tellendirmek işi.
* (sigara, nargile, çubuk vb.) Keyifle tüttürerek içmek.
* Tellenmek işi.
* Tel takınmak.
* Telle çevrilmek.
* Telgraf çekilmek.
* sevincini aşırı davranışlarla gösterenler için kullanılır.
* birçok süslerle süslemek.
* değerinden çok övmek.
* Teli olan.
* Teller takınmış, telle süslenmiş.
* Başında ok biçiminde bir tel demeti bulunan balıkçıl, okar.
* Vurma çalgıları ve yaylı çalgıları içine alan, teller aracılığıyla ses çıkaran çalgılar.
* Duvakla ve telle süslenmiş olan (gelin).
* Zevksiz bir biçimde süslenmiş(şey veya kimse).
* Turnagillerden, su kıyılarında yaşayan, uzunluğu 85 cm olan, vücudu gümüşî, başı ve boynu kara, büyük bir kuş(Anthropoides virgo).
* Tel gibi, teli andıran.
* Tek kadın tarafından oynanan bir tür oyun.