Büyük Türkçe Sözlük
* Bir şiir bestesinde, hece vurgularının müzik vurgu ve yükselişleriyle iyice uyuşmuş olması ve bu yoldaki kuralların bütünü.
* Almanya'nın Prusya bölgesinden olan kimse.
* Geminin veya sandalın ön tarafı, başbölümü.
* Gemilerin birbirinin ardısıra gitmek için aldıkları durum.
* Freud'un geliştirdiği, insanın uyumlu veya uyumsuz davranışlarının kaynağı sayılan, bilinçaltı çatışma ve güdüleri araştırıp bilince çıkararak...
* Hastalarını psikanalizle tedavi eden hekim.
* Psikanalizle uğraşan kimse.
* Saplantıların çoğunun kökünde bulunan akıl ve ruh zayıflığı.
* Psikiyatri uzmanı, ruh bilimci.
* Ruh ve sinir hastalıklarıyla, kişide görülen önemli uyumsuzlukları önleme, teşhis ve tedavi etmeyle uğraşan uzmanlık dalı.
* Ruh bilimci.
* Ruh bilimi, ruhiyat.
* Bir grubu, bir bireyi belirleyen hareket etme, düşünme, duygulanma biçimlerinin bütünü.
* Herhangi bir edebiyat ürününde...
* Ruh bilimsel, ruh bilimi ile ilgili.
* Ruhsal.
* Ruhu okşayan, hoşa giden, iyi karşılanan.
* Temeli propagandaya dayanan, karşı düşünceli grupların birbirlerini etkileyebilmek ve kendi düşüncelerini kabul ettirmek için tehdit, şantaj...
* Ruh bilimcilik.
* Ruh ölçümü.
* Ruh veya sinir hastalığına tutulmuş kimse, ruh hastası.
* Akıl hastalığı.
* Akıl ve ruh sağlığını inceleyen bilim.
* Psikopatoloji ile ilgili.
* Hekimin hastayıetkilemek için kullandığı psikolojik yöntemlerin bütünü.