Büyük Türkçe Sözlük
* Alaturkalaştırmak işi.
* Alaturkalaşmasını sağlamak.
* Alaturka olma durumu.
* Bkz. andavallı.
* Bir şeyin elden ele geçmesi.
* Bir şeyi elden ele vererek aktarma.
* Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele...
* hileli, düzenli bir iş yapmak, yalanla dolanla iş görmek.
* Emme basma tulumbası.
* Piyasada fiyatı düşünce yükselir umuduyla mal alan ve fiyat yükselince malı satan toptancı, vurguncu, spekülâtör.
* Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk.
* Çok kalabalık.
* Bütünü, hepsi.
* Genel olarak üç tabur (süvarilerde dört veya beş...
* Kalabalık olarak, pek çok.
* Albay rütbesinde jandarma alay komutanı.
* bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapmak.
* alay etmek.
* inanılacak gibi olmamak.
* hep birden, birlikte.
* alay etmek, eğlenmek.
* alay niteliği vermek.
* askerî bir okulda başarı gösteremeyerek kıtaya gönderilmek.
* Bir çeşit fitilli tüfek.
* Alay etme huyu olan, müstehzi.
* Alay eden, küçümseyen, küçümseyerek eğlenen.