Büyük Türkçe Sözlük
* sürekli düşünce değiştiren, sözünden dönen (kimse).
* Fırıldak yapan veya satan kimse.
* Düzen çeviren, düzenci, dolap çeviren kimse.
* Fırıldakçının işi veya mesleği.
* Fırıldanmak işi veya durumu.
* Fırıl fırıl dönmek.
* Fırıldatmak işi.
* Fırıl fırıl çevirmek.
* Her yandan aynı derecede ısı alarak ekmek, pasta vb. pişirmeye yarayan, tavanı tonoz biçiminde, önünde tek açıklık bulunan ocak.
* Ekmek, pasta...
* çok sıcak (yer).
* Büyük tencerelere yerleştirilerek fırında pişirilen et yemeği, et kebabı.
* Fırın işleten kimse.
* Fırın işletme işi.
* Haşlanmış makarnaların arasına özellikle kaşar peyniri konularak üzerine süt dökülüp fırında pişirilen makarna yemeği.
* Fırınlamak işi.
* Pişirmek için fırına koymak.
* Fırında kurutmak.
* Fırınlanmak işi.
* Fırına konulmak veya fırında kurutulmak.
* Fırınlatmak işi.
* Fırınlamak işini yaptırmak.
* Fırınlanmış.