Büyük Türkçe Sözlük
* Fırında pişirilmeye hazır yemek.
* Bir fırının alacağı kadar.
* en güçlüsü, en yetkilisi, en üstünü olsa.
* İnsan topluluğu.
* Tümen.
* Siyasî parti.
* Parti üyesi.
* Bir partiye çok bağlı olan, partici.
* Particilik.
* Ayrılış, ayrılık.
* 10 - 15 çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi.
* Bkz. firkate.
* Bkz. fırkata.
* Üç direkli, bir tür yelkenli savaş gemisi.
* Kadınların saçlarını tutturmak için kullandıkları U biçimindeki naylon, tel veya bağadan saç tokası.
* Firketelemek işi.
* Firkete ile tutturmak.
* Dışarı doğru fırlamış, çıkmış, çıkık.
* Fırlamak işi.
* Arsız, terbiyesiz çocuk.
* Piç.
* Hızla, birdenbire bulunduğu yerden çıkmak, ayrılmak.
* Yerinden oynayıp ileriye doğru çıkıntı yapmak.
* Fiyatı birdenbire yükselmek.
* Fırlatılmak işi.
* Fırlatmak işi yapılmak.
* Fırlatmak işi veya biçimi.
* Fırlatma işi.
* Kol ve bacağın vücudun orta çizgisinden türlü yönlere, son eklemine kadar hızla ve gergin olarak uzaklaştırılması (açılması).