Büyük Türkçe Sözlük
* Şehvete, cinsel isteklerine aşırı derecede düşkün olan.
* Padişahların ve oğullarının erkek çocuklarına verilen san.
* Şehzade olma durumu.
* Şehzadenin görevi.
* Şüphe.
* İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki).
* (içki için) İçine su veya bir başka içki karıştırmadan.
* Kesen.
* (trigonometride bir açının sekantı) Bu açının kosinüsünün tersi.
* Haydutluk, soygunculuk.
* Osmanlılarda, sınır boylarında görev yapan bir sınıf asker.
* Eyalet paşaları ve sancak beylerine bağlı olarak görev yapan bir sınıf asker.
* Osmanlı ordusunda sekbanların komutanı.
* İsrail para birimi.
* Bir hastalıktan sonra yerleşip kalan işlev veya doku bozukluğu.
* Satürn, Zühal.
* Bir yerde oturanlar, sakinler.
* Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday gibi birçok bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan...
* 8-10 m yükseklikte bir ağaç (Hovenia dulcis).
* İşaretlerle iletişim kurma, gizlice haberleşme.
* Ramazandan sonra gelen ve üç gün süren dinî bayram.
* Badıcı etli, tohumu yuvarlak ve beyaz bir tür fasulye.
* çok sevimli, güzel.
* Kanda glikozun artması sonucu idrarda şeker bulunması, çok su içme çok yemek yeme ve çok idrar yapma ile beliren hastalık, şeker.