Büyük Türkçe Sözlük
* Aslî konu.
* Uzun anlatıma dayalıedebî eserlerde okuyucuya verilmek istenen mesaj.
* Sanat eserlerinde işlenen öz konu.
* Bir hikâyede, öğretici...
* Sürme, sürüp gitme, uzama.
* sürmek, uzamak, sürüp gitmek.
* Kendini hasta gibi gösterme, hastalık taslama.
* kendini hasta gibi göstermek.
* Değme, dokunma (I), dokunuş(I).
* Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet.
* Değinme, sözünü etme, bahsetme.
* Gidip gelme, ulaşım, bağlantı.
*...
* dokunmak, değmek.
* konuşup görüşmek.
* değinmek, sözünü etmek, bahsetmek.
* görüşüp konuşmak.
* değinmek.
* cinsel ilişkide bulunmak.
* Hoşlanarak bakma.
* Oyun, temsil, piyes, tiyatro.
* seyretmek, bakmak.
* arada bir bağlantıkurmak, görüşme yapmak.
* buluşup görüşmek.
* Oyun, temsil, piyes, tiyatro, sahne sanatları.
* Bir tema etrafında oluşan.
* Bir tarafa eğilme, meyletme.
* Belli bir gayeye veya sonuca yönelen faaliyete dönüşmeyen etki gücü, yönseme.
* Bir kimseye veya bir şeye ilgi duyma.
* Başkalarına göre üstün duruma gelme, sivrilme, seçkinleşme.
* sivrilmek, seçkinleşmek.
* İşgörmeyi, çalışmayı sevmeyen, çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan kimse, haylaz.
* Fonksiyonunu yerine getirmede yavaşlık gösteren (organ).
* Tembel bir biçimde.
* Tembel (bir biçimde).