Büyük Türkçe Sözlük
* Fitnelemek işi.
* Çekiştirmek, yermek, gammazlamak, kovlamak.
* Karıştırma, çekiştirme, ara bozma.
* Bitki hastalıklarını inceleyen bilim dalı.
* Yaradılış, hilkat.
* Doğuştan, yaradılışı gereğince.
* Ramazan ayı içinde verilmesi dince buyrulan, miktarı belirli sadaka.
* Bkz. fetret.
* Yaradılışla ilgili, yaradılıştan, doğuştan (olan).
* Doğuştancılık.
* Bkz. fırttırmak.
* Gösteriş, çalım, afi, caka.
* gösteriş yapmak, caka yapmak, çalım satmak.
* Gösterişçi, cakacı, fiyaka yapan (kimse).
* Gösterişli, cakalı, fiyakası olan.
* Bir girişimde gülünç ve başarısız sonuç.
* bir girişim başarısızlıkla sonuçlanmak.
* Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri, eder, paha.
* Bir mal veya işgücü için uygun görülen para karşılığı.
* Bir değer ile...
* bir değer için ödenecek para karşılığını belirlemek.
* para değerindeki değişiklik ve başka ekonomik şartlar dolayısıyla fiyatları düzenlemek.