Büyük Türkçe Sözlük
* lşıkölçer.
* Işık ölçümü.
* Fotoğraf veya reklâm fotoğrafları için modellik eden kimse.
* Bir konu üzerindeki eksik bölümleri tamamlamak veya daha çok konuyu bir araya toplamak için birkaç fotoğrafın birleştirilmesi.
* Canlı varlıkların birey oluş şırasındaki gelişimi üzerinde ışığın yaptığı etki.
* Bir metinle bir dizi fotoğraftan oluşan hikâye veya roman.
* Yeşil bitkilerin ışıkta basit birleşiklerinden karmaşık yapılı organik moleküller yapması.
* Işık yuvarı.
* Fotokimya.
* Merceklerin uyumundaki değişiklikleri, onların yüzeylerindeki yansımalarla gözlemeye yarayan alet.
* Bkz. fototaktizm.
* Işığa göçüm.
* Fotoğraf belgeliği.
* lşığın tedavi amacıyla kullanılması.
* Işığa doğrulum.
* Şapka, çanta, çiçek ve başka süs eşyası yapmak için kullanılan ince ve yumuşak keçe.
* Parıltısını artırmak için elmas taşlarının altlarına konan ince metal yaprak.
* bir olay dolayısıyla bir kimsenin kötü niteliği ortaya çıkmak.
* göz boyacılığı, suçu, kötü niteliği veya gizli niyeti ortaya çıkmak.
* Fransiyum'un kısaltması.