Büyük Türkçe Sözlük
* Gebertmek İşi.
* Öldürmek.
* Aptal, sersem.
* Bodur ve şişman.
* Karnı şiş olan.
* Gebeş olma durumu.
* Atı tımar etmekte kullanılan kıldan kese.
* Gebre otunun yemişi.
* Sürekli yeşil kalan çalı görünümünde bir bitki (Capparis).
* Gebre otu gibi bitkileri kapsayan familya.
* Gebrelemek işi.
* (hayvanı) Gebre ile tımar etmek.
* Gebrelenmek işi.
* Gebrelemek işine konu olmak.
* Kararlaştırılan, beklenen veya alışılan zamandan sonra, erken karşıtı.
* Belirli zamandan sonra olan.
* kulak asma, önem verme.
* vaktinden sonra davranmak, gecikmek.
* çeşitli engellerle gerçekleşmeyen işlerde avunmak için söylenir.
* Biraz geç olarak, geç saatlere yakın.
* Güneş battıktan gün ağarmaya başlayıncaya kadar geçen süre, tün.
* Bu süre içindeki karanlık.
* Gece vaktinde, geceleyin.
* Eğlence, anma vb...
* (herhangi bir saat başını) Geçerek, geçerken.
* Karşılıklı iki yandan her biri, yaka.
* Bazı işyerlerini, kuruluşları gece bekleyen kimse.
* geceleyin iyi iş yapılamayacağını anlatır.