Büyük Türkçe Sözlük
* Dipte yaşayan su ürünlerinin avlanılması.
* yan yana sıkışmış olarak.
* Baştan aşağı, dipten tepeye kadar, bütün.
* Hesap çıkarmaya, gerektiğinde koparılan parça ile karşılaştırma yapmaya yarayan ve yaprakları, deftere bağlı olan bölüm.
* Tüfek vb. silâhların namlu gerisinde bulunan, atış şırasında silâhın omuza dayanmasını veya tabancada elle kavranmasını sağlayan taban bölümü.
* Dipçiklemek işi.
* Dipçikle vurmak.
* Dipçiklenmek işi.
* Dipçikle vurulmak.
* Hapishane.
* Çok sağlıklı, çok canlı.
* Çok diri.
* Bozulabilecek yiyecekleri çok düşük ısılarda dondurarak uzun süre saklamak için kullanılan buzdolabı.
* Pisi balığının küçüğü.
* Diplemek işi.
* (bitkiyi) Kökünden sökmek.
* (içilecek bir şeyi) Dibine kadar içmek.
* Dibi olan.
* İki kromozom takımı taşıyan hücre veya organizma.
* Bir kimseye herhangi bir okulu veya öğrenim programını başarıyla tamamladığını, bir derece veya unvana hak kazandığını, bir iş, sanat veya...
* Diploması olan.
* Yetkisi diploma ile belgelenmiş.