Büyük Türkçe Sözlük
* Genişlemek işi.
* Geniş duruma gelmek, büyümek.
* Rahat bir duruma gelmek, açılmak, ferahlamak.
* Yaygın duruma gelmek.
* Genişletilmek işi.
* Genişletmek işi yapılmak.
* Genişletmek işi.
* Bir konuyu, ayrıntılarını katarak geliştirme.
* Geniş duruma getirmek.
* Geniş olma durumu.
* En, boy karşıtı.
* Tamlayan durumu.
* Ağız ve burun boşluğunun arka bölümü.
* Geniz yoluyla çıkan ünlü. Türkçede bu ünlü n sesiyle birlikte kullanılır: Tanrı, sonra, deniz kelimelerindeki a, o, e ünlüleri gibi.
* Geniz yoluyla çıkan ünsüz: Türkçede bölge ağızlarında rastlanan ñ ünsüzü gibi.
* burnu tıkalı gibi (konuşmak).
* Genzel.
* Dudak ünsüzünün, geniz ünsüzüne dönmesi. Türkçede ve Türk lehçelerinde b sesinin m sesine dönmesi gibi.
* Genleşmek işi.
* Birim nicelikte bir maddenin 10 C sıcaklık artışında gösterdiği hacim genişlemesi.
* (bir cisim birleşimi ve yapısı değişmeden) Isı etkisiyle hacimce büyümek.
* Isınan sıvıların görünür genleşme kat sayılarını belirleyen araç, dilâtometre.
* Genleştirmek işi.
* Sıcaklığını yükselterek bir cismin yapısını ve birleşimini bozmadan hacmini, boyunu artırmak.