Büyük Türkçe Sözlük
* Bir şeyi kendisi için gerek saymak, ihtiyaç duymak, muhtaç olmak.
* İhtiyaç.
* Gereksinmek işi veya durumu.
* İhtiyaç duymak.
* Gereği olmayan, yararsız, lüzumsuz.
* Gereksiz olma durumu, lüzumsuzluk.
* Belirlenim.
* Gerektirmek işi, istilzam.
* Gerekli kılmak, icap ettirmek, istilzam etmek.
* Engel, perde.
* Kuruyunca çatlayan toprak, verimsiz, tuzlu, killi toprak.
* Gergedangillerden, sıcak ülkelerde yaşayan, burnunun üstünde bir veya iki boynuzu bulunan, kalın derili, saldırıcı bir hayvan (Rhinoceros inducus).
* 4 cm'ye yakın boyda, erkeklerinde sert bir boynuz bulunan ve kurtçuk evresini, ağaç kökü kemirerek geçiren kın kanatlı böcek (Oryctes nasicornis).
* Tek parmaklılar takımına giren gergedanları içine alan bir familya.
* Üzerine kumaş gerilerek nakış işlemeye yarar, çoğu dikdörtgen biçiminde olan çerçeve.
* gergefle nakış işlemek.
* Perde.
* İp, kayış, tel vb.yi gerginleştirme işinde kullanılan araç.
* Gergisi olan.
* Gerilmiş durumda olan.
* (cilt için) Buruşuğu, kırışığı olmayan.
* Bozulacak duruma gelmiş olan (ilişki).
* Huzursuz, sinirli.
* Biraz gergin.