Büyük Türkçe Sözlük
* "ölsün" anlamında bir ilenme.
* Cami avlularında teneşir ve tabut konulan yer.
* Teneşir yapmaya yarayan tahta.
* Ölene kadar kötü huyunu sürdürecek olan kimse.
* Ölmek üzere...
* Çeşitlenme, çeşitlilik.
* Aydınlanma.
* aydınlanmak.
* Gezinti.
* Alçalma, alçak gönüllülük gösterme.
* kendi durumuna, düzeyine aykırı düşen bir şeyi veya işi kabul etmek.
* Kazakistan para birimi.
* Yalnız,tek.
* İçinde alışılandan az insan bulunan, kalabalık olmayan, ıssız.
* çevresindekiler gidip tek başına, yalnız kalmak.
* Kalabalık olmayan.
* Tenhalaşmak işi.
* Yalnız kalmak.
* Tenha duruma gelmek, boşalmak, ıssızlaşmak.
* Boş ve ıssız (yer).
* Tenha olma durumu.
* Ağla ortasından ikiye bölünen bir alanda tek veya çift oyuncuların raketle karşılıklı vurdukları veya çeldikleri topu, belli kurallara göre...
* Bkz. kort.
* Tenis oyuncusu.
* Eleştirmeli, eleştirili.
* Uzaklaştırma.
* Herkese örnek olacak bir ceza verme.
* Düşman veya zararlıkimseleri topluca ortadan kaldırma.