Büyük Türkçe Sözlük
* Namaz vaktinin geldiğini bildirmek için müezzinin çıkıp ezan okuduğu, bir veya birkaç şerefeli, çoğunlukla taştan, yüksek ve ince yapı.
* Aşağı yukarı 10 ile 20 m arasında yüksekliği anlatmak için kullanılır.
* çok uzun.
* Gerçekleşmesi imkânsız durumlar için kullanılır.
* Çok uzun boylu (kimse).
* Minare yapan usta.
* Küçük minare.
* Minarecinin yaptığı iş.
* Minaresi olan.
* Minaresi olmayan.
* kolay kolay gizlenemeyecek kadar büyük bir yolsuzluğu yapan kimse, sorumluluktan kurtulma yollarını önceden düşünür.
* Camilerde hatibin çıkıp hutbe okuduğu merdivenli, yüksekçe yer.
* Mıncıklayarak.
* Mıncınlamak işi.
* Örseleyecek veya biçimini bozacak gibi ellemek, sıkıştırmak.
* Mıncıklanmak işi.
* Mıncıklamak işi yapılmak veya mıncıklamak işine konu olmak.
* Küçük, afacan, zeki (çocuk).
* İçi yumuşak bir madde ile doldurularak dikilen, oturmaya, yaslanmaya yarar şilte.
* Yer alıştırmalarında ve atlamalarda, yerin ve düşmelerin...
* Bkz. hasır altı etmek.