Büyük Türkçe Sözlük
* hayat sürdürmüş olmak.
* Gömlek diken veya satan kimse.
* Gömlekçinin yaptığı iş.
* Gömleği olan.
* Gömlek yapmaya elverişli (kumaş).
* Vücutları torba biçiminde ve yarısaydam, sert bir gömlekle örtülü, denizlerde yaşayan bir hayvan sınıfı.
* Gömleği olmayan.
* Gömmek işi.
* Defnetme, tedfin.
* Mayalı veya mayasız, yağlı veya yağsız olarak yapılan bir tür kül pidesi.
* Güzün veya kışın ekilen ekin.
*...
* Dış yüzeyden dışarı taşmayan, evin kullanım alanı içinde kalarak yapılmış balkon.
* Çini veya benzeri bir madde ile kaplanarak gömülü olarak yerleştirilmiş olan banyo teknesi.
* Duvarın içine yerleştirilmiş dolap.
* Gövdesi kapak veya çekmecenin kenarına açılan yuvaya gömülerek takılan kilit.
* Toprağın içine koymak, toprakla örtmek.
* Bir ölüyü toprağın içine yerleştirmek, defnetmek.
* Birinin cenaze törenine katılmak veya bir cenazeyi...
* Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler, define.
* Gömülmüş olan, gömülü.
* Boyunduruğa geçirilen kısa değnek.
* Eyerin geriye kaymaması için atların boyunlarından aşırılıp kolanlarına bağlanan kayış.
* Para veya değerli şeyleri toprak altına gömerek saklamak.
* Gömülmek işi.
* Gömmek işi yapılmak veya gömmek işine konu olmak.
* Yerleşmek, oturtulmak, kendini gömmek.
* Yok olmak, kaybolmak, görünmez olmak.
* Bir şeyin...
* Avcının avını beklerken içine saklandığı çukur.