Büyük Türkçe Sözlük
* Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun.
* Batmış, kaybolmuş olan.
* Gömülmek işi veya biçimi.
* Gömmek işi veya biçimi.
* Mezar, metfen, kabir, makber, sin.
* Mezarlık, kabristan, sinlik.
* Tabaklanmış deri.
* Kösele.
* Hayvan derisi.
* Zengin, varlıklı.
* Henüz açılmamış veya açılmak üzere olan çiçek, tomurcuk.
* Zengin olma durumu.
* Ham veya işlenmiş deri satan kimse.
* Ayakkabı tamircisi.
* Bayrak çekilen direk.
* Üvendire.
* Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa.
* Bir yerden bir yere özellikle posta ile gönderilen paket, telgraf, mektup vb.
* Yolcu etme, uğurlama.
* Posta ile paket, telgraf, mektup vb. gönderen kimse.
* Gönderilmek işi veya biçimi.
* Gönderilmek işi.
* Gönderilmek işi yapılmak veya göndermek işine konu olmak.
* Göndermek işi veya biçimi.
* Gönderi olan.
* Göndermek işi, irsal.
* (sözlükçülükte) Bir madde başını işlerken, ilgisi dolayısıyla başka bir madde başına yollama.
* Atıf yapmak işi.
* Bir yere gönderilen eşyanın listesi, irsaliye.