Büyük Türkçe Sözlük
* Kuvars, feldspat, ortoklâz ve mika minerallerinden birleşmiş türlü renkte, billûrsu, çok sert bir tür kayaç.
* güçlü, dayanıklı, sert.
* İç kuvvetlerin etkisiyle yer yuvarlağı içindeki kayanın granite dönüşmesi.
* Bir maddenin en küçük tanesi.
* Stoplâzmada bulunan küçük tanecikler.
* Opalin türü.
* Kuvars, feldspat, granit, Moskof camı gibi maddelerden birleşmiş billur kayağan taş kütlesi.
* Ağaç, metal veya tabir yüzeye ayrı katlar hâlinde değişik renkli boyalar sürüldükten sonra üstteki katları yer yer kazıyarak alttaki renklerden...
* Gravür yapan sanatçı.
* Gravürcünün işi veya mesleği.
* İsviçre'de yapılan bir çeşit sarı, yağlı peynir.
* Rum ateşi.
* Eski Yunanlı.
* Eski Yunanlılarla ilgili, eski Yunanlılara özgü olan şey.
* Eski Yunan dili.
* Belden aşağısını tutmamak ve ayaklarla oyun yapmamak gibi kuralları olan güreş türü.
* Kâğıdın yüzeyinin pürüzlülük derece ve tipinin bir izlenimi.
* Nar çiçeği renginde bir süs taşı.
* Alüminyum silikat ile kalsiyum, magnezyum, demir veya manganez gibi madenlerden birinin birleşmesinden...
* Rafine edilmiş bir yağlama yağı ile bir sabunun, istenen kıvama göre değişen oranlarda iyice karıştırılmasından elde edilen yarı koyu yağlama...
* Makine aksamını gresle yağlamak için kullanılan pompa.
* Bkz. gres.
* İşbırakımı.