Büyük Türkçe Sözlük
* Yerine gitmesini sağlamak için gönderenin ek bir ücret ödeyerek postaya alındı karşılığında verilen (mektup, paket vb.).
* Aşırı duygulu, çabuk gücenen, kırılan.
* Alıngan olma durumu.
* Kadınların alınlarına taktıkları altın veya gümüşten süs eşyası.
* Yapılarda cephe süsü.
* Alınmak işi.
* Almak işi yapılmak.
* Bir sözün, bir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak incinmek, kırılmak veya öfkelenmek.
* Elde edilmek.
*...
* Bir yazıya başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma, iktibas.
* Başka bir dilden alınmış kelime.
* Alıntılamak işi.
* Bir yazıya başka bir yazarın yazısından cümle veya cümleler almak, alıntı yapmak, aktarmak, iktibas etmek.
* ilgisiz görünmek veya davranmak.
* hiç ilgisi bulunmamak.
* bir kimseyle hiçbir ilgisi olmamak.
* anlaşamamak, çekememek, geçinememek.
* yürek çarpıntısı geçirmek.
* az zamanda çok ilerlemek, yayılmak, çoğalmak, artmak.
* hemen, derhal.
* Duygusal uyarımları alabilme yeteneği, idrak kabiliyeti.
* Almak işi veya biçimi.
* Bir mal için alım karşılığı ödenen para ve üretim gereçleri fiyatı.
* Herhangi bir duruma alışmış olan.