Büyük Türkçe Sözlük
* Bir görevi bulunmama durumu.
* senden başarılı sonuçlar bekliyorum.
* (tehdit yollu) sen bunu yaparsan karşılığını da görürsün!.
* Bir toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik kuralları, terbiye.
* Bir kimsenin, karşılaştığı ve kişiliği üzerinde olumlu...
* Görgüsü az veya iyi olmayan (kimse).
* Bir toplumda veya toplulukta, davranışların dış biçimlerini denetlemeye yönelik olan kuralların bütünü, adabımuaşeret.
* Tanıklığı, olay görmüş olmasına dayanan tanık.
* Deneycilik.
* Görgülenmek işi veya durumu.
* Görgülü duruma gelmek.
* Görgüsü olan.
* Görgülü bir biçimde (olan).
* Görgüsü olmayan.
* Görgüsüz bir biçimde (olan).
* Görgüsüz olma durumu veya görgüsüzce davranış.
* Afrika'nın Ekvator bölgesinde ormanlarda yaşayan, insanımsıların en iri ve en güçlüsü (Gorilla gorilla).
* Koruyucu.
* Güzellik, gösteriş.
* Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet.
* Göz alıcı ve gösterişli, haşmetli, muhteşem, anıtsal.
* İri yapılı, iyice serpilmiş.
* Güzel, gösterişli.
* Görmek işi, rüyet.