Büyük Türkçe Sözlük
* gücü yetmemek.
* zorla veya inatla istediğini yaptırmak.
* Yörüngesi Yer yörüngesinin dışında kalan gezegen.
* Bulunulan ülke sınırları dışına yapılan gezi.
* öfkesini davranışlarıyla göstermek.
* güçlü olduğunu, saldırıya geçebileceğini durumuyla belli etmek, tehdit etmek.
* Ekonomi ve politika açısından güçlü devletler.
* Mekanik parçalanma, kimyasal ayrışma, yel, dalga, akarsu ve buzulların etkileri gibi kökenleri...
* Yurt dışı ulaşımını sağlayan yol.
* Yurt dışı iletişimi.
* Dişçi.
* Dişçilik.
* çok uzak akraba.
* Buğdaygillerde başakçığın en altında bazı türlerde çiçeğin bütün organlarını içerisine alacak bir şekilde gelişmiş olan kavuz.
* Sarayda veya zengin konaklarında iftardan sonra konuklara verilen armağan veya para.
* Bir kimseye fazladan verilen para, armağan vb.
* Ekonomik durumu iyi olan ülkelerden sağlanabilecek kredi.
* Bazı kara taşıtlarında iç lâstiği koruyan kalın lâstik.
* Dişleri temizlemede kullanılan macun.
* Kabukla olgun ağaç bölümleri arasında bulunan, tam olgunlaşmadığı için marangozlukta kullanılması sakıncalı olan odun bölümü.
* Bir ülkenin mal satabildiği yabancı ülke.
* Başka ülkelere birtakım ürünleri satma, bu yolla ticaret yapma.
* Başka ülkelerde oluşan ve var olan alışverişe dayalı ticaret imkânı.