Büyük Türkçe Sözlük
* Besteci.
* Bestelemek işi.
* Beste yapmak.
* Bestelemek işi.
* Bestelemek işine konu olmak, bestesi yapılmak.
* Bestesi olan, bestelenmiş.
* Beste olma durumu.
* Klâsik Türk müziğinde en eski birleşik makamlardan biri.
* Bestesi olmayan.
* Çoksatar.
* Güler yüzlü, güleç, gülümser.
* Beti benzi atmak, beti benzi uçmak, beti benzi sararmak gibi deyimlerde beniz kelimesi ile birlikte, "çehre" anlamında ikileme oluşturur.
* Bet...
* yüzü sararıp solmak.
* kötü kötü bakmak, bir kötülük yapacakmış gibi durmak.
* Yüreğinin kötülüğü yüzünden belli olan.
* Yunan alfabesinin ikinci harfi -B.
* Radyoaktif cisimlerin yaydıkları üç ışından biri.
* Elektronları hızlandıran elektromanyetik bir araç.
* Bkz. etelemek betelemek.
* Karşı gelmek, dikleşmek, kafa tutmak.