Büyük Türkçe Sözlük
* Bir devletin sınırları ötesindeki devletlere uyguladığı siyaset.
* İhracatçılık.
* Dişçilik.
* Dişçi.
* Diş köklerinde oluşan kireçsi taş tabaka.
* Dişlerin dişetlerinin dışında kalan bölümü.
* Bir devletin yabancı devletlerle yaptığı alışveriş, ithalât ve ihracatın tamamı.
* Yabancı ülkelerden alınan malların satılandan daha fazla olması sonunda ortaya çıkan borç tutarı.
* Dil ucunun üst dişetlerine dokunmasıyla oluşan ünsüz: d, t, c, ç.
* Bkz. dışa vurum.
* Bkz. dışa vurumcu.
* Dışla ilişkisi olan.
* Dışa dönüklük davranışları gösteren (kimse).
* Kişinin ilgisinin kendi duygu ve düşünceleri yerine, dıştaki nesnel ve toplumsal çevreye yönelmesi durumu.
* belli etmek.
* Ruhî olayların belli işaret veya tasvirlerle yansıtılması, insan ruhunun algılanabilecek biçimde kendini dışa yansıtması, ifade.
* Dışa vurumculuk akımına bağlı olan sanatçı, ekspresyonist.
* Olayların, varlıkların gerçekten olduğu gibi değil de sanatçının iç dünyasına göre anlatılması anlayışına dayanan sanat akımı, ekspresyonizm.
* İthalât.
* İthalâtçı.
* İthalâtçılık.
* Dış çevre, dış yer, hariç.
* Kişinin konutundan ayrı olan yer.
* Yurt dışı.
* Dışa, dış çevreye.