Büyük Türkçe Sözlük
* Başının üzeri.
* Buharlaşma, buharlaştırma.
* Buğulama, buğuya tutma, etüvden geçirme.
* Mikroplu eşyanın etüvden geçirildiği yer, buğu evi.
* Bir işyapmak, harekete geçmek için duyulan ve bireyin engelleyemeyeceği kadar güçlü istek.
* Tekme.
* Tepiklemek işi.
* Binek hayvanını yürütmek için ayakla vurmak, tekmelemek.
* Otomobilin gaz pedalına sonuna kadar basmak.
* Tepilmek işi.
* Geri çevrilmek.
* Tepinmesine yol açmak.
* Tepinmek işi veya biçimi.
* Tepinmek işi.
* Ayaklarınıhızla vurmak.
* Öfke ve sevincini açığa vuracak davranışlarda bulunmak.
* (ayaklarınıvurarak) Gürültü etmek.
* Bir şeyi istememek...
* Tahılısaman ve kavuzlardan ayırmaya yarayan, kıldan veya kamıştan yapılmış elek.
* Tepirlemek işi.
* Tahılın taşını ayırmak, elemek.
* Tepmek işi veya biçimi.
* Tepişmek işi.
* Birbirini tepmek.
* İtişip kakışmak.
* Organizmanın herhangi bir uyarmaya karşı birdenbire aldığı durum,yansı,refkeks.
* Dıştan gelen bir uyarım sonucunda doğan ve hareket, salgı gibi...