Büyük Türkçe Sözlük
* yapılan bir işin beğenildiğini anlatır.
* "hikmet" Yahudi din adamı.
* Bir ülkedeki Yahudi topluluğunun dinî başkanı.
* Hahambaşının görevi veya hahambaşına yardımcı olan teşkilât.
* Hahambaşının çalıştığı yer.
* Hahamın unvanı ve görevi.
* Alaylı yapmacıklı gülüş.
* Atom numarası 105 olan, kaliforniyum atomlarının, azot çekirdekleriyle bombardımanından elde edilmiş yapay element, nilsbohryum. Kısaltması Ha.
* Engel.
* Çok acıklı olay.
* Manzum biçimde yazılmış trajedi.
* Hıyanet eden (kimse).
* Zarar vermekten, üzmekten veya kötülük yapmaktan hoşlanan (kimse).
* Bazen sitemli bir seslenme olarak kullanılır.
*...
* Kötü bir biçimde.
* Hain bir anlam taşıyan.
* Hain bir biçimde.
* Hainleşmek işi.
* Haince davranır olmak.
* Hain olma durumu veya haince davranış.
* (birine) haince davranmak, kötülük etmek.
* Bir şeyi olan, elinde bulunduran, taşıyan.
* elinde bulundurmak, uygun olmak, taşımak.
* Afrika'da yaygın kobra türü (Naja haje).