Büyük Türkçe Sözlük
* iyi, kötü bir şeyin karşılığını istemek.
* İşe yarar olmak, önemli olmak yerinde ve anlamlı olmak.
* işe yarar, belirtilmeye değer, önemli.
* Taşları yontmak için kullanılan dişli bir çeşit çekiç.
* Dişeğilemek işi.
* Dişeği denilen çekiçle değirmen taşı üzerinde diş yapmak, değirmen taşının dişlerini bilemek.
* Dişemek işi.
* Diş çıkarmak.
* Diş köklerini kaplayan kalın kırmızımtırak et.
* Dil ucunun, üst dişetleriyle ön damağa dokunmasından oluşan ünsüz: c, ç, z, s, n, j, ş.
* Alt dudağın üst dişlere dokunmasıyla oluşan dudak ünsüzü: f, v.
* Dil ucunun dişetine dokunmasından oluşan ünsüz: j, ş.
* Evlenecek kimsenin eşini kendi boy veya soyunun dışından seçmesi kuralına dayalı evlilik biçimi, dışarıdan evlenme, egzogami.
* Yumurta oluşturan veya yavru doğuran (birey).
* Hayvan ve bitkilerin, erkeği tarafından döllenecek biçimde oluşmuş cinsi.
* Kadın.
* Kadına...
* Kolay işlenebilen bakır.
* Yumuşak demir.
* görünüşe aldanmamalı.
* dışı süslü, güzel görünüşlü, ama içi berbat.
* Yazısı oyma olan klişe.
* Çiçeklerde yumurtalığı içine alan, döllenme sonucu meyve ve tohumları oluşturacak organ.