Büyük Türkçe Sözlük
* kötülük edemeyecek duruma getirmek.
* çok büyük güçlüklere, sıkıntılara katlanmak, bütün gücünü kullanmak.
* (yiyecek için) çok az gelmek.
* Bir şeyin, bir düşüncenin aslında ve gerçeğinde olmayıp onun dışında kalan, öze bağlı olmayıp arızî olan, öz dışı, özünlü karşıtı.
* Bir topluluğun, yasalarına ve düzenle ilgili yazılı veya yazısız kurallarına titizlik ve özenle uyması durumu, sıkıdüzen, zapturapt.
* Kişilerin...
* Disiplin suçlarından birini işleyen kimseye davranışlarının ağırlık derecesine göre verilen ceza.
* Disiplin kurallarına aykırı davranan kimselerin suçlarını tespit ederek uygun cezaları vermekle görevli kurul.
* Bir kimsenin disiplin yönetmeliğine göre yapmaması gereken davranışlardan birini yapması.
* Etmek yardımcı fiili ile "sıkıdüzen veya denetim altına almak" anlamında kullanılır.
* zapturapt altına alınmak, denetim altında tutulmak.
* Disiplini olan.
* Disiplini olmayan.
* Disiplinsiz olma durumu.
* Şuh.
* Bir devletin başka devletlerle ilgili işleri, hariciye.
* Bkz. dişini tırnağına takmak.
* Disk atmada kullanılan, erkekler için 2, kadınlar için 1 kg ağırlığında, genellikle metal bir çember ile çevrelenmiş tahta ağırşak.
* Gramofon...
* Atletizmde disk fırlatma yarışması.
* Mermer ve metal maddeleri kesmeye veya temizleyip parlatmaya yarayan alet.
* Etmek yardımcı fiili ile "sporda yarış dışı bırakmak", olmak yardımcı fiili ile "sporda yarış dışı bırakılmak" anlamlarında kullanılır.