Büyük Türkçe Sözlük
* Sert ve kırıcısöz.
* Don yağı, parafin gibi normal sıcaklıkta iken katı durumda bulunan yağ.
* Lop yumurta.
* Acıması olmayan, acımasız.
* Kadın yazman, kadın sekreter.
* Noter.
* Ekmekle karın doyurmak gerektiğinde, ekmeğe katılan peynir, zeytin, helva gibi yiyecek.
* Yağıalınmışyoğurt, ayran.
* Ekmekle yemeği ölçülü yemek.
* Katıklamak işi.
* Katık etmek.
* Çorbayı yoğurtlamak.
* İçinde katık bulunan.
* Bulgur veya yarmadan yapılan yoğurtlu çorba.
* Katığı olmayan.
* Yabancı bir şeyle karışmamış.
* Belli bir yerden, belli bir soydan gelen.
* Niteliği başka hiçbir etkiyle bozulmamış olan, tam.
* İnsan öldüren kimse, cani.
* Öldürücü, ölüme sebep olan.
* Öldürme.
* Katletmek.
* Katılacak kadar, katılacak derecede.
* Aşırı derecede gülmek.
* Katılaşmak işi.
* Bir maddenin sıvı durumundan katı duruma geçmesi, tasallüp.
* Katı duruma gelmek.
* Katılaştırmak işi.
* Katı duruma getirmek.