Büyük Türkçe Sözlük
* Kayısı veya zerdali.
* Manzumenin satırlarından her biri, dize.
* Mastar.
* Bkz. mastar.
* İngilizcede bay.
* Mistisizm yanlısı olan, ilâhiyat veya mistik yaşamla uğraşan kimse, gizemci.
* Mistisizm ile ilgili.
* Tanrıya ve gerçeğe akıl ve araştırma yolu ile değil de gönül yolu ile, duygu ve sezgi ile ulaşabileceğini kabul eden felsefe ve din doktrini...
* Kuzey Afrika, İran ve Hindistan'da yetişen dikensiz küçük bir ağaç (Salvadora persica).
* Bu ağacın ucu dövülüp fırça durumuna getirilen ve...
* Bir kimseye veya bir kurula verilen özel görev.
* Dinsel, bilimsel veya diplomatik bir görev yüklenmiş kimselerden oluşan kurul.
* özel bir görevi üzerine almak.
* Bir dini, özellikle Hristiyanlığı yaymakla görevli kimse.
* Bir düşünceye, bir ülküye kendini adayan kimse.
* Misyoner olma durumu veya misyonerin görevi.
* Geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren, tanrı, tanrıça, evrenin doğuşu ile ilgili hayalî, alegorik bir...
* İçine yün, pamuk vb. doldurulan beyaz yastık veya yorgan kılıfı.
* İki yüzü beyaz kapsız yorgan.
* Gösteri amacıyla veya bir olaya dikkati çekmek için, genellikle açık yerlerde yapılan toplantı.
* Miting düzenleyen veya mitinge katılan kimse.
* Mitleşmek durumu.
* Mit durumuna gelmek.
* Mitleştirmek işi.
* Birini, bir varlığı, bir olayıvb.yi hayal gücü ile büyütmek, yüceltmek, mit durumuna getirmek.