Büyük Türkçe Sözlük
* Üç veya daha çok direği bulunan yelkenli gemilerde arka direk.
* Gazete, dergi gibi yayınlarda sayfa düzeni.
* Islak saçın sarılıp sıcak hava yardımıyla kurutulmasından sonra fırça ve tarakla yapılan kadın saç tualeti.
* Yönetmenin belli bir oyun içinde oyuncuları düzene alması ve onları oyuna uygun bir uyum içine sokması için yaptığı hazırlık, çalışma.
* Bir...
* Toplumdan, insandan kaçan kimse, merdüm.
* İnsandan nefret eden kimse.
* Bando.
* Armonika.
* Bandocu.
* Armonika çalan (kimse).
* Sarayın müzik takımında çalışan kimse.
* Çeşitli sebeplerle oyun bozan, yenilgiyi kabul etmeyen, kolayca darılan (kimse), ordubozan, oyunbozan.
* Mızıkçı olma durumu,ordubozanlık, oyunbozanlık.
* mızıklanmak, oyunbozanlık etmek.
* Mızıklanmak işi.
* Çeşitli sebeplerle oyun bozmak, yenilgiyi kabul etmemek, oyunbozanlık etmek, mızıkçılık etmek.
* Mızıldanma, şikâyetçi bir sesle konuşma, sızıldanma.
* Mızıldanmak, şikâyetçi bir sesle konuşmak, sızıldanmak.
* Mızımak işi veya durumu.
* Mızıkçılık etmek.
* Mızırdanmak işi.
* Yakınarak konuşmak, sızıldanmak, homurdanmak.
* Her şeyde kusur bularak hiçbir şeyden memnun olmayan.
* Çevresindekileri rahatsız edecek kadar tembel olan.