Büyük Türkçe Sözlük
* Hint-Avrupa dillerinin Cermence kolundan, Almanya, Avusturya ile İsviçre'nin bir bölümünde kullanılan dil.
* Almanların kullandığı dil.
* Bu...
* Almanya yanlısı olan (kimse).
* Almanya'da çalışan Türk işçisi.
* Almancı gibi davranma.
* Almanlaşmak işi veya durumu.
* Alman yaşayış tarzını benimsemek.
* Almanlaştırmak işi.
* Almanlara özgü yaşayış tarzı kazandırmak.
* İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe.
* Birinin doğru olması...
* İki veya daha çok şeyin sıralanmalarında değişiklik olan.
* Almaşlı olarak işleyen, mütenavip, alternatif.
* Sapın iki yanında karşılıklı değil de aralıklı olarak bir sağda, bir solda bitmiş yapraklar.
* Dönüşümlü ve düzenli sıralanma.
* Almaş niteliği olan.
* Bir şeyin ön tarafı, ön yüzü.
* çekinecek hiçbir durumu veya ayıbı olmayan.
* bir kimsenin haksız yere kötü tanınmasına yol açmak.
* bir olayın, kişinin başına gelmesini Allah'ın buyurmuş olduğuna inanmak.
* beğenmek, takdir etmek.
* küçümseyerek meydan okumak.
* ayıplanacak bir duruma düşmeden, tertemiz, şerefiyle, başarı göstermiş olarak.
* kötü kaderi, kötü talihi.