Büyük Türkçe Sözlük
* Gülünç olma durumu, komiklik.
* Gülünmek işi.
* Gülmek işi yapılmak.
* Alay edilmek.
* umursamamak, aldırış etmemek, üzerinde durmamak.
* neşeli, sevinçli, keyifli, güzel vakit geçirmek.
* Gülmek işi veya biçimi.
* Gülüşmek işi.
* Karşılıklı veya birlikte gülmek, birlikte şakalaşmak.
* Gülüşülmek işi veya durumu.
* Karşılıklı veya birlikte gülünmek.
* Bir skece, revüye veya bir eğlence gösterisine eklenen gülünçlü sözler veya durumlar.
* Bir skeçte, revüde veya eğlence gösterisinde eklenen sözleri ve durumları hazırlayan kimse.
* Karanlık ve ıssız yerlerde, insanın gördüğünü sandığı korkunç hayalet.
* Derinden ve patlayıcı yankılı gürültü.
* Yankılı gürültü sesinin tekrarlandığını anlatır.
* heyecanla vurmak.
* derinden yankılı ses olmak, ses çıkmak.
* Gümbürdeyerek.
* Beklenmedik bir zamanda, birdenbire.
* Büyük bir gürültü ile.
* Gümbürdemek işi.