Büyük Türkçe Sözlük
* Oturulan, yemek yenilen, çalışılan, yatılan yerlerin döşenmesine yarayan taşınabilir eşyalara verilen genel ad, möble.
* Mobilya yapan veya satan kimse.
* Mobilya satılan dükkân.
* Mobilya yapma veya satma işi.
* Mobilyası olan, döşenmiş, möbleli.
* Mobilyası olmayan, döşenmemiş, möblesiz.
* Mobilya.
* Mobilyalı.
* Mobilyasız.
* Değişiklik ihtiyacı veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik.
* Belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye...
* Moda giysilerin yapıldığı ve satıldığı yer.
* yaygın duruma gelmek, herkesçe kabul edilmek.
* Moda işleriyle uğraşan kimse.
* Modacının işi veya mesleği.
* Modalaşmak işi veya durumu.
* Moda değeri kazanmak.
* Modalaştırmak işi veya durumu.
* Moda durumuna getirmek.
* Modacının yaratıcı gücünü kalıplayan teknisyen.
* moda olmaktan çıkmak.
* önemini yitirmek, geçersiz duruma gelmek, artık aranmamak.
* Resim, heykel veya buna benzer şeyler yapılırken baka baka benzetilmeğe çalışılan nesne, örnek.
* Bir özelliği olan nesne veya kişi.
* Bir...