Büyük Türkçe Sözlük
* Sistolden sonra karıncıkların genişlemesi.
* Silisli sert kabukları olan ve fosilleri, kalın yer katmanları oluşturan bir algler familyası.
* İki cümleyi sebep bildirerek birbirine bağlar.
* Herhangi bir yargıya vararak, niteleyerek, sanarak, diyerek.
* Adlı.
* Söyleyerek.
* Söylenecek söz.
* eleştirilecek bir yanı yok, söz yok.
* İslâm hukukunca öldürme ve yaralamalarda suçlunun ödemek zorunda olduğu para veya mal.
* Perhiz, rejim.
* Tuzsuz ve yağı alınmış bir peynir türü.
* Kötü beslenmenin yol açtığı hastalıkları, yiyeceklerin besin değerlerini inceleyen sağlık bilgisi dalı.
* Diyet uzmanı.
* Bir sesin yarım ton inceltileceğini gösteren nota işareti.
* Böylece inceltilmiş (ses).
* Optik sistemlerin yakınsaklık birimi.
* Özellikle plâjiyoklazdan oluşan, saydam, üstü tanecikli derinlik kayacı.
* Kaval, baldır ve uyluk kemiğinin birleştiği yer.
* Oturulduğunda uyluğun üst yanı.
* Diz kapağı kemiği.
* Dizde çorabın tutturulduğu bağ.
* Dize kadar.
* dizlerini yere koyarak oturmak.
* Bkz. dize gelmek.
* Dizleri birbirine değecek biçimde birbirine yakın (oturmak).
* Dizin diz kapağı kemiği ile kaplı bölümü.