Büyük Türkçe Sözlük
* Püskül kuyruklulardan, eski kitap sayfalarında, döşeme aralıklarında, şekerli maddeler ve tahta kırıntıları yiyerek yaşayan, vücutları küçük...
* Para canlısı, açgözlü, cimri.
* Gümüş renginde olan.
* Gümüş rengini alma.
* Gümüş rengini almak.
* Gümüşlemek işi.
* Gümüşle kaplamak veya süslemek.
* Gümüşün rengini andıran bir renk vermek.
* Gümüşlenmek işi.
* Gümüşle kaplanmak.
* Gümüş gibi parıldamak.
* Gümüşletmek işi.
* Gümüşle kaplatmak veya süsletmek.
* Gümüşü olan, gümüşle kaplanmış veya süslenmiş olan.
* Ayın suya yansımasıyla oluşan parıltılı görünüm.
* Gümüşe benzer.
* Gümüşü olmayan.
* Bkz. gümüşî.
* Bkz. gümüşîleşmek.
* Kuzey yarım kürenin en uç noktalarında yaşayan yağmur kuşu (Squatarola squatarola).
* Güneş.
* Güneş ışığı.
* Gündüz.
* Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre.
* İçinde bulunulan zaman.
*...
* tan yeri aydınlanmak.