Büyük Türkçe Sözlük
* Yellenmek.
* Gürültücü.
* Elçilik veya konsolosluklarda görev yapan hizmetli.
* Elçilik ve konsolosluklarda koruma görevlisi.
* Banka, patrikhane ve otel gibi yerlerde...
* Kavas olma durumu veya kavasın görevi.
* Acıağaç.
* Yolsuz, yasa dışı veya gizli, cinsel birleşmelerde aracılık eden erkek, pezevenk.
* Oyma ağaç kap.
* Sert ve fazla kızarmayan bir domates türü (Solanum capsicum grossum).
* Halatların dikişlerinde kullanılan demir veya ağaç kama.
* Düşmanca davranış veya sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüş, münazaa.
* Savaş.
* Herhangi bir amaca erişmek, bir şeyi elde etmek veya bir...
* Düşünce ve inançlarını son kerteye kadar hararetle savunan kimse.
* Başkaları yüzünden zarar gören kimsenin söylediği söz.
* Kavgaya sebep olmak.
* Dövüş meydana gelmek.
* Birbiriyle atışmak, dövüşmek.
* Ara bozup kavga çıkartan, kavga arayan kimse.
* Dövüş başlamak.
* Kavga etmeyi seven, kavga çıkaran kimse.
* Bir amaç uğruna çaba harcayan, mücadele veren kimse.
* Kavgacının tutumu veya alışkanlığı.
* Kavga sırasında dayak da yenir, dayak da atılır.
* Kavgayla yapılan veya içine kavga karışan.
* Birisiyle kavga ederek darılmış olan, dargın.