Büyük Türkçe Sözlük
* Büyük kadı.
* Medrese öğrencisi.
* Büyük bilgin.
* Molla olma durumu.
* Bir şişeye benzin, makine yağı, deterjan doldurularak yapılan fitilli bir tür yangın bombası.
* Toprak ve kireçle karışık taş kırıntıları, yapı döküntüsü.
* Değersiz, işe yaramaz şey veya kimse.
* Moloz taşlarla yapılan duvar.
* Kaba, pürüzlü taş.
* Molozla dolu toprak yığını.
* Değersiz, işe yaramaz olma durumu.
* Kuvvetin, bir cismi bir nokta veya bir eksen yörüngesinde döndürme etkisini belirleyen vektör niceliği.
* Bir cismin hareket miktarı, kütlenin sürat ile çarpımı.
* Hız, hızlılık.
* Bkz. monatçılık.
* Siyasî otoritenin genellikle miras yolu ile bir kişinin üzerinde toplandığı devlet düzeni veya rejim, tek erklik.
* Monarşizme ilişkin, bu rejimi benimseyen ve savunan kimse, tek erkçi.
* Monarşi yanlılarının siyasî doktrini, tek erklik.
* Eski Yunan felsefesinde bölünmez birlik.
* Leibniz'in felsefesinde artık bölünemez bir birlik olan sonsuz sayıdaki cevherlerin her biri.
* Evrenin monatlardan oluştuğunu ileri süren Leibniz'in öğretisi.
* Toplum yaşamı ile ilgili.
* Yüksek sosyete yaşamını seven.
* Moğol dili ve kültürü ile uğraşan kimse.
* Moğol dili ve kültürü araştırmaları.
* Tekçi.
* Her tür çalışmalarda yetiştirici.
* Işınım yeğinlik düzeyini algılayıp ölçen alet.
* Ses dalgası iletiminde, iletimi bozmadan ve kesmeden...