Büyük Türkçe Sözlük
* Ters olma durumu veya tersçe davranış, aksilik.
* Çok temiz, her yanı temiz, pirüpak.
* Kötülük düşünmeyen, günahsız, lekesiz, suçsuz.
* Düzen, düzenleniş.
* Bir işin güçlüklerini karşılamak için yapılan ön hazırlıklar.
* olacağı düşünülen sakıncalı bir duruma, harekete karşıhazırlık yapmak.
* zarar verici bir eyleme uğratılmak, komplo hazırlatılmak.
* Uygun bir sıraya, düzene koyma, sıralama.
* Düzenleniş, sıralanış biçimi.
* Düzenleme, hazırlama.
* Hile, düzen, komplo.
* Doktorun hastaya...
* düzenlemek, hazırlamak.
* Tertip eden, düzenleyen (kimse).
* Bir amaca ulaşmak için kötü bir hareket veya durum düzenleyen (kimse).
* Tertiplemek işi.
* Sıraya, düzene koymak, düzenli bir biçim vermek.
* Düzenlemek, hazırlamak.
* Tertiplenmek işi.
* Sıraya konulmak, düzene sokulmak.
* Düzenlenmek, hazırlanmak.
* Düzenleyen, hazırlayan (kimse).
* Düzenli, derli toplu, yerli yerinde.
* (insan için) Dağınıklıktan hoşlanmayan, düzenli.
* Önceden düzenlenmiş, hazırlanmış.
* Tertipli olma durumu.
* Dağınık, düzene konmamış, düzensiz.
* Savruk, dağınık, intizamsız (kimse).
* Tertipsiz olma durumu.
* Çok taze, körpe.
* (bir düşünceyi) Tutma, destekleme.
* bir düşünceyi tutmak, desteklemek.