Büyük Türkçe Sözlük
* çok pişman olmak.
* Dizmek işi veya biçimi.
* Dazlak.
* Dızlamak işi.
* Dolandırmak, çarpmak, soymak.
* Dizlemek işi.
* Dize kadar batmak.
* Dizini kullanarak bastırmak.
* dizlerinde derman, güç kalmamak.
* çok yalvarmak.
* beklemekten veya yorgunluktan güçsüz kalmak.
* korkudan ayakta duramayacak duruma gelmek.
* Dize, korumak amacıyla geçirilen şey.
* Dize kadar uzanan konçlu çorap.
* İç donu.
* Şalvar.
* İş önlüğü.
* İri yapılı, uzun boylu, şişman.
* Dizmek işi.
* Bazı nesneleri ipliğe, tele vb. ne geçirmek.
* Yan yana veya üst üste sıralamak.
* (basım evinde) Harfleri yan yana getirerek yazı düzenlemek.
*...
* (basım evinde) Dizgici, mürettip.
* Dizler üzerinde durabilen veya dizler üzerine konduğunda çalıştırılabilen araç.
* Sıcakölçerde santigradın onda biri.
* Gam dizisinde "si" ile "re" arasındaki ses.
* Bu sesi gösteren nota işareti.
* Portenin üzerine çizilen ve o çizgideki notaya adını veren anahtar.