Büyük Türkçe Sözlük
* Günlük.
* Şemsiye.
* Günün konusu olan, şimdiki, bugünkü (haber, olay vb.), aktüel.
* Günce yazılan defter, muhtıra.
* Güncellemek durumu.
* Güncel duruma getirmek.
* Güncelleşmek işi.
* Güncel duruma gelmek.
* Güncelleştirme işi.
* Güncel duruma getirmek.
* süre aşımına uğrayarak önem ve değerini yitirmek.
* Güncel olma durumu, aktüalite.
* Bkz. gündeş.
* günlük işler yaparak gelir sağlamak.
* Her günkü, yevmî.
* Her gün yayımlanan, her gün çıkan.
* Gün hesabıyla veya her gün ödenen para, yevmiye.
* Gündelikle çalışan (kimse).
* Gündelikle ev işlerinde çalışan hizmetçi kadın.
* Gündelikçi olma durumu.
* Gündelikle çalışan (kimse).
* Meclis, kongre gibi toplantılarda görüşülecek konuların bütünü, ruzname.