Büyük Türkçe Sözlük
* Bıçkın olma durumu.
* Biçmek işi.
* Alt ve üst tabanları bir birine paralel ve eşit iki çokgenden, yanal ayrıtılarıda eşit ve paralel doğrulardan oluşan çok düzlemli...
* Belli bir biçim vererek kesmek.
* Dikilecek kumaşı belli bir ölçüye ve modele uygun olarak makasla kesmek.
* Ekini, otu orakla, tırpanla, makine...
* Biçtirmek işi.
* Biçmek işini yaptırmak.
* İslâm dininde Hz. Muhammed zamanından sonra ortaya çıkan değişik yargılar ve ilkeler.
* Sonradan türeyen şey.
* Uyanık, uyumayan.
* Başlama, başlangıç.
* Bedenin belden aşağı bölümlerini yıkamakta kullanılan tuvalet aracı.
* Kısa ve tıknaz.
* İçine sıvı maddeler konulan, sac, plâstik veya çinkodan yapılmış, çoğunlukla silindir biçiminde kap.
* Bidon satan kimse.
* Yıl aşırı, iki yılda bir olan.
* Izgara veya tavada pişirilen dana eti dilimi.
* Yabancı.
* İlgisiz.
* Bîgâne olma durumu.
* Kadınların saçlarını kıvırmak için kullandıkları, metal veya plâstikten, boru biçiminde küçük araç.
* Suçsuz, günahsız.
* Habersiz, bilgisiz.
* Hakkı ile, hakkı olarak, gerçekten.